İngilizce pratik yapmak için bir pubdan daha uygun bir yer olamaz! Bir pub, bar veya kafede yiyecek ve içecek ısmarlarken kullanabileceğiniz bazı ifadeler.
İngiltere'deki publarda içki ve yemek siparişini barda vermek adettir, fakat lokanta kısmı olan bazı publar siparişinizi masada da alabilir.
İçki siparişi verirken
what would you like to drink? | ne içmek istersin? |
what are you having? | sen ne alıyorsun? |
what can I get you? | ne içki alırsın? |
I'll have …, please | … lütfen |
a pint of lager | bir pint hafif (bir pint yarım litreden biraz fazladır) |
a pint of bitter | bir pint bitter (bitter bir tür geleneksel İngiliz birasıdır) |
a glass of white wine | bir kadeh beyaz şarap |
a glass of red wine | bir kadeh kırmızı şarap |
an orange juice | portakal suyu |
a coffee | kahve |
a Coke | kola |
a Diet Coke | diyet kola |
large or small? | büyük veya küçük? |
would you like ice with that? | buz alır mısınız? |
no ice, please | buzsuz, lütfen |
a little, please | az buz, lütfen |
lots of ice, please | çok buz, lütfen |
a beer, please | bir bira, lütfen |
two beers, please | iki bira, lütfen |
three shots of tequila, please | üç tek tekila, lütfen |
are you being served? | size servis yapılıyor mu? |
I'm being served, thanks | bana biri servis yapıyor, teşekkürler |
who's next? | sıradaki kim? |
which wine would you like? | hangi şaraptan istersiniz? |
house wine is fine | ev şarabı olur |
which beer would you like? | hangi birayı istersiniz? |
would you like draught or bottled beer? | fıçı birası mı, şişe bira mı istersiniz? |
I'll have the same, please | aynısı lütfen |
nothing for me, thanks | ben birşey almayacağım, teşekkürler |
I'll get these | bunlar benden |
keep the change! | üstü kalsın! |
cheers! | şerefe! |
whose round is it? | kimin sırası? (içki alma sırası kimde?) |
it's my round | benim sıram |
it's your round | sıra sende |
another beer, please | bir bira daha, lütfen |
another two beers, please | iki bira daha, lütfen |
same again, please | aynısından, lütfen |
are you still serving drinks? | hala içki servisi var mı? |
last orders! | son siparişler! |
İngilizce ifade kılavuzu | |
---|---|
Sayfa 35/61 | |
➔
Yemek ve içki |
Lokantada
➔ |
Sandviç ve çerez ısmarlama
do you have any snacks? | çerez var mı? |
do you have any sandwiches? | sandviç var mı? |
do you serve food? | yemek servisi var mı? |
what time does the kitchen close? | mutfak ne zaman kapanıyor? |
are you still serving food? | hala yemek servisi yapıyor musunuz? |
a packet of crisps, please | bir paket cips, lütfen |
what flavour would you like? | hangi çeşit istersiniz? |
ready salted | tuzlu |
cheese and onion | peynir ve soğanlı |
salt and vinegar | tuzlu ve sirkeli |
what sort of sandwiches do you have? | ne tür sandviçleriniz var? |
do you have any hot food? | sıcak yemekleriniz var mı? |
today's specials are on the board | günün yemekleri panoda |
is it table service or self-service? | self-servis mi, masaya servis mi? |
what can I get you? | siparişleriniz? |
would you like anything to eat? | yemek birşey ister misin? |
could we see a menu, please? | menüyü görebilirmiyiz lütfen? |
Dışarıya yemek servisi yapan bir kafeye gittiğinizde size bu sorular sorulabilir:
eat in or take-away? | burada mı yiyeceksiniz, yoksa götürecek misiniz? |
Bar oyunları
does anyone fancy a game of …? | kimse … oynamak ister mi? |
pool | bilardo |
darts | dart |
cards | kart |
Internet kullanımı
do you have internet access here? | burada internete girmek mümkün mü? |
do you have wireless internet here? | burada kablosuz ağ bağlantısı var mı? |
what’s the password for the internet? | internet şifresi nedir? |
Ertesi gün ...
I feel fine | kendimi iyi hissediyorum |
I feel terrible | kendimi çok kötü hissediyorum |
I've got a hangover | akşamdan kalmayım |
I'm never going to drink again! | bir daha asla içki içmeyeceğim! |
Sigara içme
do you smoke? | sigara içiyor musun? |
no, I don't smoke | hayır, içmiyorum |
I've given up | sigarayı bıraktım |
do you mind if I smoke? | sigara içmemin bir sakıncası var mı? |
would you like a cigarette? | sigara ister misin? |
have you got a light? | çakmağın var mı? |