Süpermarkette alışveriş yaparken işinize yarayacak İngilizce bazı ifadeler.
Ürünleri bulma ve yerlerini sorma
could you tell me where the … is? | … nerede acaba? |
milk | süt |
bread counter | ekmek reyonu |
meat section | et reyonu |
frozen food section | donmuş gıda reyonu |
are you being served? | size yardımcı olan biri var mı? |
I'd like … | … istiyorum |
that piece of cheese | o peynir parçasını |
a slice of pizza | bir dilim pizza |
six slices of ham | altı dilim jambon |
some olives | biraz zeytin |
how much would you like? | ne kadar istersiniz? |
300 grams | 300 gram |
half a kilo | yarım kilo |
two pounds | iki pound (1 pound yaklaşık 450 gramdır) |
Kasada
that's £32.47 | hepsi 32,47 pound |
could I have a carrier bag, please? | poşet alabilir miyim? |
could I have another carrier bag, please? | bir poşet daha alabilir miyim? |
do you need any help packing? | eşyaları yerleştirmek için yardıma ihtiyacınız var mı? |
do you have a loyalty card? | müşteri sadakat kartınız var mı? |
İngilizce ifade kılavuzu | |
---|---|
Sayfa 38/61 | |
➔
Alışveriş |
Kıyafet alışverişi
➔ |
Görebileceğiniz bazı işaretler
Checkout | Kasa |
8 items or less | 8 ürün veya daha az |
Basket only | Sadece sepetler |
Cash only | Sadece nakit ödeme |
Best before end | Son kullanma tarihi |
Use by | Tüketme süresi |