Mutfakta yaygın olarak bulunan öğelerin İngilizce isimleri.
Mutfak aletleri
fridge (refrigerator'ın kısaltılmış hali) | buzdolabı |
coffee pot | kahve demliği |
cooker | ocak |
dishwasher | bulaşık makinası |
freezer | dondurucu |
kettle | su ısıtıcı |
oven | fırın |
stove | fırın |
toaster | tost makinası |
washing machine | çamaşır makinası |
Mutfak eşyaları
bottle opener | şişe açacağı |
chopping board | doğrama tahtası |
colander | süzgeç |
corkscrew | tirbuşon |
frying pan | tava |
grater veya cheese grater | peynir rendesi |
juicer | sıkacak |
kitchen foil | aluminyun folyo |
kitchen scales | mutfak tartısı |
ladle | kepçe |
mixing bowl | karıştırma kabı |
oven cloth | fırın için tutacak |
oven gloves | fırın eldivenleri |
rolling pin | oklava |
saucepan | sos tenceresi |
scouring pad veya scourer | bulaşık süngeri |
sieve | kevgir |
tin opener | konserve açacağı |
tongs | maşa |
tray | tepsi |
whisk | çırpma aleti |
wooden spoon | tahta kaşık |
Kesici Aletler
knife | bıçak |
fork | çatal |
spoon | kaşık |
dessert spoon | tatlı kaşığı |
soup spoon | çorba kaşığı |
tablespoon | yemek kaşığı |
teaspoon | çay kaşığı |
carving knife | et bıçağı |
chopsticks | çin yemeği çubukları |
İngilizce kelimeler | |
---|---|
Sayfa 20/65 | |
➔
Ev ve bahçe |
Mobilya ve ev eşyaları
➔ |
Çanak, tabak ve cam eşya
cup | bardak |
bowl | kase |
crockery | tabak takımı |
glass | cam bardak |
jar | kavanoz |
jug | sürahi |
mug | kulplu bardak |
plate | tabak |
saucer | sosluk |
sugar bowl | şekerlik |
teapot | çaydanlık, demlik |
wine glass | şarap bardağı |
Diğer mutfak öğeleri
bin | çöp tenekesi |
cling film (Amerikan İngilizcesi: plastic wrap) | streç film |
cookery book | yemek kitabı |
dishcloth | bulaşık bezi |
draining board | bulaşık damlalığı |
grill | mangal |
kitchen roll | mutfak havlusu |
plug | tıpa |
tea towel | kurulama bezi |
shelf | raf |
sink | lavabo |
tablecloth | masa örtüsü |
washing-up liquid | deterjan |
Diğer faydalı kelimeler
to do the dishes | bulaşıkları yıkamak |
to do the washing up | bulaşıkları yıkamak |
to clear the table | masayı kaldırmak |
to set the table veya to lay the table | masayı kurmak |