Bazı zor ve acil durumlarda kullanılan İsveççe tabir ve ünlemler. Umarım kullanmaya hiç bir zaman gerek duymazsınız!
Var försiktig! | Dikkat edin! |
Var snäll och hjälp mig | Lütfen bana yardım edin |
Tıbbi yardım durumunda
Ring en ambulans! | Ambulans çağırın! |
Jag behöver en läkare | Bir doktora ihtiyacım var |
Det har hänt en olycka | Bir kaza oldu |
Skynda på snälla! | Lütfen acele edin! |
Jag har skurit mig | Bir yerimi kestim |
Jag har bränt mig | Bir yerimi yaktım |
Är du ok? | Iyimisiniz? |
Är alla ok? | Herkes iyi mi? |
Suç
Stanna, tjuv! | Durdurun, hırsız! |
Ring polisen! | Polis çağırın! |
Min plånbok har blivit stulen | Cüzdanım çalındı (erkek cüzdanı) |
Min portmonnä har blivit stulen | Cüzdanım çalındı (bayan cüzdanı) |
Min handväska har blivit stulen | El çantam çalındı |
Min laptop har blivit stulen | Dizüstü bilgisayarım çalındı |
Min telefon har blivit stulen | Telefonum çalındı |
Jag skulle vilja anmäla en stöld | Bir hırsızlık rapor etmek istiyorum |
Min bil har haft inbrott | Arabama hırsız girdi |
Jag har blivit rånad | Soyuldum (bir hırsız tarafından soyulmak) |
Jag har blivit överfallen | Saldırıya uğradım |
Yangın
Det brinner! | Yangın var! |
Ring brandkåren! | Itfaiyeyi çağırın! |
Känner du att det luktar rök? | Yangın kokusu alabiliyor musunuz? |
Det brinner | Yangın var |
Byggnaden brinner | Bina yanıyor |
Diğer zor durumlar
Jag är vilse | Kayboldum |
Vi är vilse | Kaybolduk |
Jag kan inte hitta … | … bulamıyorum |
mina nycklar | Anahtarlarımı |
mitt pass | Pasaportumu |
min mobil | Cep telefonumu |
Jag har tappat … | … kaybettim |
min plånbok | Cüzdanımı (erkek cüzdanı) |
min väska | Cüzdanımı (bayan cüzdanı) |
min kamera | Kameramı |
Jag är utelåst från … | … dışında kilitli kaldım |
min bil | Arabamın |
mitt rum | Odamın |
Snälla, lämna mig ifred | Lütfen beni rahat bırak |
Försvinn! | Git! |